Ayan-ı Sabite'nin Varlık kokusu dahi almaması, onu ancak Akli olarak
bilebiliriz, yani varlığı Akıldadır demek değildir.. Tam tersi, onu Tek
ve Bir olan Vücud'da, El An Mevcud olan Allah'ın Varlığıyla
algılayabiliriz demektir.. Felsefe'nin Tasavvuf'tan ayrıldığı en keskin
noktadır bu.. Bu keskin nokta onların kendilerine Akıl Perdesi çekmelerinden ötürü "İlla Allah" diyemeyişlerinden kaynaklanır..