Başlıklara tıkladıkça Rastgele yeni kayıtlar gelicektir
Kulluk
Kulluğun Kemali Aklen (Akıllı olmak-Takva), Kalben ve Amel olarak,
sürekli bağlılığı, ilişkiyi gerektirir.. Kul bu Bağlılıkta, İlişki'den
Muhabbet'e, Amel'den Lütuf'a, Beden'den Aslı olan Ruh'a (Min Ruhi),
Tedbir'den Yakınlık Sırrına erdirilir (Vahdet).. Hakk Perdelerini
kaldırır.. Kulluğun bitimi olmaması, Lütfun da Kesintisizliğidir.. Aksi
halde Kul (ki İnsan'dır) Kulluk'tan uzaklaştırılır, nefsine, kendi
aklına, ameline (tabiatının fiiline), yani, Vehmine terkedilir..
Lütuflar -veya "Zikir" de- Unutturulur.. Yani Perdelenerek, Hakikati
Unutturulur.. Hakikat İlmine Hakikaten Vasıl olanlar için (Vahdet-i
Vücud) bu sonraki Perdelenme hiçbir zaman olmaz! Diğer Kullar için ise
Haddi Aşmadıkları (Zulüm) sürece (fetret devri gibi düşün) herhangi bir
Uzaklık, bir engel teşkil etmez..; çünkü İş zaten O'nun Lütfundan
ibarettir ve Kulun (İnsan'ın Hakikati) zaten O'ndan bir Ruh (Min Ruhi)
olması sebebiyle Maddi (Nur'unda Suretlenmeler: Musavvir, veya İlmi
Suretlenmeler: Sebep-Sonuç) Tecelliler gibi Değişime uğramaz,
"oluşmamıştır" ki bozulsun..
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)