Başlıklara tıkladıkça Rastgele yeni kayıtlar gelicektir
Kötülüklerden-Kötü Yerlerden Uzaklaşmak..
Allah seni ne diye İyi kıldı. Cehennemlerde sürtesin sürünesin diye mi.
Tasavvuf ~ Aşk ~ Hal ~ Heybet ~ Vedud (cc)
Âşık hâli nara atmak değildir. O Âşık, Vedud'un heybetinden boğazı dolandır.
Seyr, Suretler ve Hakikati
Kavuşma tam gerçekleşsin diye Razı olduğu olmadığı her şeyi yaratmış ve
Zatına perde kılmıştır. Güneşin de onun önüne geçen Bulutun da Yağmurun
da Hakikati bu. Bu seyre varmaya yürek dayanır mı.
Vahdet ~ Hayret
Neler oluyor bize! Neler oluyor bize! Bu oturmalar kalkmalar! Bu sesler
de ne! Ne oluyor bize! Ne büyük iş! Kim bu ! Nedir böyle !
Allah İnsan'ı Neyden Sorumlu Tutar ?.. Akıl ~ Nefs ~ Kafirlik - Müşriklik ~ Fazilet - Dostluk
Allah'ın İnsan'ı Sorumlu tuttuğu şey sadece Akıl olsaydı Deliler Mutlak
Kafir-Müşrik sayılırlardı. O'nun, mesela Firavun'u Sorumlu tuttuğu şey,
Velayet Mertebelerinde yükselmesi de olamaz; Fazilet, başka şeydir.
Beklenen şey ancak, İnsan'ın önüne gelen şeyi Nefsî olarak Reddetmemesi,
İnkar etmemesi ve böylece tamamen uzaklaşıp İnatla Düşmanlığa
varmamasıdır; Dostluk, başka şey! Bu Hakikate örnek olarak pek çok Ayet
gösterebiliriz: "Ancak sizinle onların arasında ahitleşme olan
bir kavme sığınanlar, yahut sizinle veya kendi kavimleriyle savaşmaya
yürekleri dayanmayıp size gelenler, bu hükümden dışarıdır ve Allah
dileseydi onları size musallat ederdi de sizinle savaşırlardı. Sizi
bırakırlar, sizinle savaşmazlar ve barış teklifinde bulunurlarsa Allah
da onların aleyhinde bulunmaya bir yol bırakmamıştır size." [Nisa 90]
Gerisi de Başı gibi Yüce Allah'ın Lütfuna Bağışına kalmıştır ki O'nun
Rahmeti Cömertliği Apaşikardır; Allah ile Dostluk, başka şey!
Hz İbrahim ~ Şirk ~ Tasavvuf ~ Hakikat Aşkı
Hz İbrahim Efendimizin üzerindeki Himmetine, içindeki Hakk Hakikat
Aşkına bak ki Şirk koşmadığı bir Kendisini bıraktı! O da O'na Şirk
olacak değil ya!
“Bu benim Rabbim.”, “Benim Rabbim bu.”, “Bu benim Rabbim, bu daha büyük.” [Enam 76 77 78]
Âlemlerin Rabbi hakkında sizin zannınız nedir?
Sonra yıldızlara nazar ederek baktı.
Bunun üzerine "Ben gerçekten hastayım." dedi.
Bunun üzerine ona arkalarını dönüp gittiler.
Onların ilâhları ile ilgilendi ve: "Yani (siz yemek) yemiyor musunuz?" dedi.
Yoksa siz konuşmuyor musunuz? Saffat [87-92]
"Siz yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?" dedi.
Ve (oysaki) sizi de, yaptığınız şeyleri de Allah yarattı. [Saffat 95-96]
“Bu benim Rabbim.”, “Benim Rabbim bu.”, “Bu benim Rabbim, bu daha büyük.” [Enam 76 77 78]
Âlemlerin Rabbi hakkında sizin zannınız nedir?
Sonra yıldızlara nazar ederek baktı.
Bunun üzerine "Ben gerçekten hastayım." dedi.
Bunun üzerine ona arkalarını dönüp gittiler.
Onların ilâhları ile ilgilendi ve: "Yani (siz yemek) yemiyor musunuz?" dedi.
Yoksa siz konuşmuyor musunuz? Saffat [87-92]
"Siz yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?" dedi.
Ve (oysaki) sizi de, yaptığınız şeyleri de Allah yarattı. [Saffat 95-96]
Cennet ve cehennem ebedi midir (!)
Allah'dan ayrı hiçbir şey yoktur ki o şey kendi başına son bulsun ya da
baki olsun. O'nun Büyüklüğüne daha layık olan ki bir şeyin yok olması
değil aksine var olmasıdır. Yok olanların kendisi yoktu ki şu varlık
bulmaları o kendilerinden olsun. O halde neden dersin ki 'Allah'dan
başka sonsuz yoktur; insanlar-ruhlar ölümlüdür, cennet ve cehennem yok
olacaktır'.. Desene, Allah'dan başka bir şeyin varlığı yoktur!
İlim ~ Mana
Espri bir Mana'dır, Mana'yı Anlayınca fiziksel etki yapar, Gülüverirsin,
bazen de fiziksel etki olmaz, Anladıkça içinde bir Zevk duyarsın. İşte
bu İlim'deki Manalar da Ehline öyledir, gülmekten daha büyük Maddi
Manevi etkiler yapar: Kalp titretir, nefesi açar, iç ve dış alemi
genişletir, ayaklarını titretir, geceyi gündüz yapar, içini aydınlatır,
tarif edilemeyecek Zevk verir, Huzur verir, Keşfettirir, Dünyanı
değiştirir, Buldurur.. saymakla bitiremeyiz Ehline bir Kelime ile neler
yaptığını, Manaları ile Anlayanına neler yaptığını..
Allah'ın Birliği
Çoğu İnsan kendini İnsanlardan (Ana-Baba, Toplum vs) saydığı için
İnsanların tarafını tutar; Halbuki onun Özü Hakikati olan Ruhu diğer
İnsanlar gibi Yaratıcıları olan Tek ve Bir Allah'tandır. Dinsiz
Kafirlerin ve Müşriklerin çoğu Riyakar-Mürai-Münafık olduklarından
Allah'ın Birliğini satmış insanların Ayrılığını, yani aslında
Düşmanlığı, Tefrika'yı satın almışlardır.
Ahadiyet - Vahidiyet ~ İsimler ~ Suret ~ Hayal
İnsanların Yüzlerinin farklı ve her birinin kendilerine özgü olması,
Vahidiyet Tecellisi üzere Yaratılışlarının bir Suretidir.. Buna göre,
Ahadiyet Tecellisinin Suretleri Yaratılışta nasıl olurdu ?.. Sevgili
hakkında, Yüksek, Zevkli ve Sevimli bir Hayal olacaktır bu.. Bilene,
Ahad da aynı, Vahid de..
Hüseyin'in taşıdığı İzzet'in Hürmetine!
Hüseyin'in taşıdığı İzzet'in Hürmetine! Hüseyin'in Pak Nefsi, Katındaki
Şerefi, Masumiyeti ve Yüce Makamı Hürmetine! Hadsizleri, Cahilleri,
Ahmakları, Zalimleri Def et, Uzaklaştırdıkça uzaklaştır bizden Rabbim!
El Emin ~ Nefs - şeytan ~ Sebep-ler
Şeytan Yalancı ve Vesveseci, Nefs ise Zayıf, Şüpheci, Tedirgin,
Kararsız.. Allah (cc) ise Emin.. Kime neye Teslim edersin kendini!
Sebepler Yok olucu, Olanlar değişici; Neyden Eminsin ? Kime
Güveniyorsun! Sebeplerle Keyif içinde gevrek gevrek Müslümanlık'tan dem
vurmak kolaydır! O Sebepler bir kesilsin, görülür belli olur o zaman
neyden eminmişsin aslında neye Güveniyormuşsun, İman'ın kaç paraymış!
Rızkının asıl sebebi ne imiş, sen neye bel bağlamışsın! O zaman belli
olur! Manevi Rızık kesilince, sebepler ne mertebede imiş, senin taptığın
ne imiş! Müslüman-Teslim olanmıymışsın? Yoksa üçkağıtçı sahtekar mı!
Kim Müslüman kim değil, o zaman belli olur! Kimin Malını Mülkünü Kim'den
nasıl satın alıyormuşsun? Rızkı sen nasıl, sebeplerle mi
kazanıyormuşsun!
Ruh - Min Ruhi
Ruhun Kulağı var zannedene Düşüncesinde, Rüyasında şaşılır; Ruh ancak
Ruh ile duyar. Kulda şu Kulak varsa da Sureti ile değil.. ancak Semi ile
Mütekellim ile duyar.
Felsefe ~ Akıl ~ Cevher ~ Bir-lik
O Mutlak Bir olduğundan Ayrım Bir yere kadardır; İzafidir.. Mesela Aklı
Akıl olarak ayırarak ancak bir yere kadar varılabilir. Felsefecilerin
Kulağı çınlasın. Ne İlim ne Varlık bakımından hiçbir şey böylece kendi
başına ele alınarak Nihayet'e-Kemal'e erilmez. Cevher dedikleri,
Hakikat'de Hakk'tır çünkü.. İlmin Kemali Akl'a değil O'na varır çünkü..
"Geçer iken Yunus şeş oldu dosta, Ki kaldı kapıda andan içeri"..
"..Allah attı.."
Bitki bitkilikten Hayvan hayvanlıktan dışarı adım atamayacağı gibi İnsan
da İnsanlıktan dışarı adım atamaz.. Yok yokluktan, Eşya eşyalıktan
dışarı adım atamaz.. Fakat : "..Allah attı.." [Enfal/17]
Amel ~ Ruh (Min Ruhi) ~ İnsan
İnsan'ın değeri ve İnsan olması, Amelinden midir ?.. İnsan Ruhu
Allah'dan (Min Ruhi) olduğundan, Değeri de Aslî, Zâtî olmaktadır..
Zenginliği ise, Fakir olan Nefsine Gani olan Allah'ın Tecellilerinin
bağışlarından ibarettir. Maddi Manevi Fakirlik yahut Zenginlik, hiç
kuşkusuz Arızi-Asli olmıyan Geçici Haller ve Durumlardır. Allah bizi
böylece ancak Nefsi açıdan (Geçici olan şeylerle) İmtihan etmektedir, bu
Sır pek güzel bir Sır ; hangi açıdan olursa olsun Zengin yahut Fakir olmamız,
O'nun Katında birdir. Ruh, İnsan Suretine girdikten sonra ya bunlarla
Avunup Aldanmakta ya da Ezeli ve Baki olan Hakk'a dönmektedir; Ruh (Min
Ruhi) hiç kuşkusuz Batıl olmaz. Nefsinde hem Fakir hem Zengin olabilen
Ruh, Kibirlendiğinde, Zâti Değerinden değil ancak Zenginleşmiş
zannettiği Nefsinden Kibirlenmiş olabilir. Ümitsizliğe saplanırsa da,
Şımarırsa da, ancak bu Sonradanlık ve Geçiciliğe aldanıp Kendi Özünü
unuttuğundandır; yani Kendi Özünü Geçici olan Dün'ya'ya göre Değerler..
Böylece Zelillikten başka bir şey elde edemeyeceği için Öz Değerine de
Perdeli kalır; yani Cenab-ı Hakk'ın Zâtına olan en Yakın İrtibatını
kaybeder. Hz Peygamber (sav) "(Kendisini de dahil ederek) Hiç kimse,
kendi ameliyle cennete giremez, ancak Allah'ın Rahmetiyle girebilir"
buyurdu.. Aldanmayanlar için bundan daha güzel bir Müjde olur mu!
Akıl - Zeka
Nefsinin Hallerine Uyanık olan, Nefsine Hakim olan, Zeki ve Akıllı
kimsedir. Ahmakların ürettiği Problemler ve onlara çözümler bulmak Akıl
Zeka işi değil, aksine Ahmaklık batağına saplanmış olmaktır.
Nefs ~ Fena - Yokluk - Acz ~ Aşk ~ Geyret - Mahv - Hiçlik ~ Beka ~ Kulluk - Muhabbet
Nefsin için Sevmiyorsan, Sevdiğin sana Cemalini döneceği bir yolu
muhakkak gösterir ki bu ancak Kulluk'tur. Fena bulurum dersen, bilesin
ki Kulluk Muhabbet'den ibarettir, ve Muhabbet Kulluk'ta Beka gerektirir.
Şimdi gel sen gerçekten Aşk'da Mahv ol da şuna Fena, Yokluk deme, Beka
de.. Acziyet, Gayret deme, Muhabbet de.. Hiçlik etme, Kulluk et!.. Fani
deme, Baki de!
Ruh
İnsan Ruhunu hakikatte olduğu gibi "Allah"a, Nurunu ise "Hakikat-i
Muhammediye"ye nispet edemiyorsa, onun Ruh dediğinin "Hayalet"ten farkı
yoktur. Bir zaman Fena bulabilirse de, hiç Beka bulamaz: çünkü Kemal
bulamaz. Batıda Ruh'tan bahsedenlerin durumu budur. Her Ruh'dan konuşanı
gerçekten Ruhuna-Özüne erdi zannetme. Depresyondan kaçmak için nefsini
bırakmakla "Marifetullah" olmaz; Nefs'i bilmek aynı Mertebeden Rabbi
Bilmek olmadığı gibi Ruh'u bilmek de her zaman Allah'ın Ruhunda(-n) (Min
Ruhi) olduğunu bilmek olmaz.
Kuran ~ Hızır ~ Allah (cc)
(Hızır) 'İç yüzünü bilmediğin, hakikatini kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredersin?' dedi. (Kehf 68)
"..Şah damarından daha yakın.." (Kaf 16)
"Ve doğu da Allah’ındır batı da. Artık hangi tarafa dönerseniz dönün, Allah’ın Vechi (Zat’ı) işte oradadır.." (Bakara 115)
De ki: "Ey İman etmiş kullar, Rabbinize karşı takva sahibi olun! Bu dünyada güzel olanlar için bir güzellik vardır. Ve Allah’ın arzı geniştir. Ama sabredenlere ecirleri hesapsız ödenir." (Zümer 10)
"..Şah damarından daha yakın.." (Kaf 16)
"Ve doğu da Allah’ındır batı da. Artık hangi tarafa dönerseniz dönün, Allah’ın Vechi (Zat’ı) işte oradadır.." (Bakara 115)
De ki: "Ey İman etmiş kullar, Rabbinize karşı takva sahibi olun! Bu dünyada güzel olanlar için bir güzellik vardır. Ve Allah’ın arzı geniştir. Ama sabredenlere ecirleri hesapsız ödenir." (Zümer 10)
Hakk ~ Halk ~ Sabır ~ "Ben kimim ki"
Madem Hakk'ı bilen gören yok, sen de kendini Halk içinde bir Hayvan say,
eziyet gördükçe "Ben kimim ki zaten" de geçiver. Sabır, eşi benzeri
olmıyan bir sarhoşluk veren Allah Şarabıdır. Sıfatından Şarap yapmış,
Sakisi Kendisi, kıymetini bilmeyiz diye de Zorla içiriyor.
Kader
İnsanların dileği Allah'ın dileğini kendi menfaatlerine olarak ne
aşabilir ne de kuşatabilir. Bunu kabul etmeyip bilmeyenin Kaderi de
zaten bellidir. O'ndan başka da dilediğini meydana getirebilen
olmadığına göre geleceği inşa eden, yaratan ancak Allah'tır. Böylece
Geleceği İnşa eden ancak O ise, nasıl olsun da Allah Kendi Yaratacağı
şeyi bilmesin! O'na Yapacağı iş'te ne mani olabilir ki!
Min Ruhi ~ Ruh - Nefs
Bak "Burun" yüzünde durup durduğu halde "Koku" ona gelmeksizin burnunu
tam bilemezsin tanıyamazsın haberin olmaz öyle değil mi; yani o sende
yine vardır, mevcuddur ama bilmiş tanımış olmazsın.. Burnum var dersin
ama Koku olmadan Sureten Burun ne kadar da eksik kalırdı, hatta haberin
dahi olmazdı değil mi ? Şimdi bunun misali işte insanların Nefislerini,
kendilerinde bulunan gizli Duyuları-Latifelerini bilememeleridir.
Bunlardan da öte bizZat Kendileri olan Ruhlarının (Min Ruhi)
yani Öz-Kendi kıymetini değerini bilememeleri vardır.. Burun ve Koku
ilişkisi, Allah'ın Nefs'e Tecelli etmesidir, Tecelli olmadan
Nefsinden-Özelliklerinden, yani ne gizli ne açıktaki Duyularından
haberin olmazdı.. Ruh ise.. Duyulan'ı Duyan'dır: Tecelli'den öte,
Tecelli edendir.. "Tecelli" bir "Ziya" gibidir, bir "Nur" var da O'nun
"Ziya"sı yani.. Güneş var, O'nun Işığı.. İşte Ruh (Min Ruhi) olmadan
Tecelli de olmayacağı için Nefs bilinse de Rabbin Zâtı bilinmez; Onun
için, "Kendi Ruhumdan" demiştir, yani Ruh Allah'a (cc) Tecelli'den öte
bir bağlantıdadır, Zâtidir, Yakınlığı anla.. Ne Mutlu Zâtının Kıymetini
Nefsinden (Tecellisinden) âlâ bilebilene!
Benlik ~ Tasavvuf ~ Muhabbet
Büyüklüğü Perde olmaz Muhabbet Ehlinin O Neş'esine. Onlara edebsizlik olmaz Benlik Senlik, O Padişahın Nezdinde.
Allah İsmi ~ Nefs ~ Allah'ın Zatı
Nefsinin yani Esma Sıfatının İdaresi, Mutlak, Ezeli Ebedi, bir başlangıç
ve sonu ve eksi artısı olmaksızın Zâtının elindedir; Nefsi, yani
herhangi bir özelliği, O'na-Zâtına galebe çalmaz, Nefsi Zâtının aynıdır :
O, Allah'tır.. İsmini O'na başkası koymamıştır.
Vesvese
Şeytanların istilası, yüksek bir ahlak üzere olduğunu mu gösterir yoksa cehennemlik lanetlenmiş bir kul olduğunu mu ?
Tecelli ~ Beni Göremezsin..
Kadınlar Yusuf'un (as) güzelliğini görünce, ellerini kestiler de, o
güzellik karşısında bedenlerini unuttuklarından acısını duymadılar.
Yusuf O Allah'ın bir Kulu idi, Rabbisinin Güzelliğinden bir Resim idi; O
Güzellik ise Suretsizdir. Musa (as) O'nu görmek isteyip de Rabbisi ona
nazlanınca, dağa azıcık Tecelli etti de dağ paramparça oldu. Aslında bu
Tecelli, Kudret işidir, Kulunu avutmak için; Güzelliğinden değil. Şimdi O
Güzellik Surette olsa, Alemler nasıl ayakta kalsın! Fazla naz Aşık
usandırır derler, Hakikattir. Fakat hangi Sıfatı vardır ki Aşık O'na
Güzel değil desin ya!
Yokluk ~ Latif
Yok ol, yok ol.. Bir bakmışsın O öyle Latif, Yok gibi olanın Varlığına dönmüş Yokluğun.
Ruh - Nefs
Allah Kulunun Nefsini her parçalayışında onu daha Mükemmelen birler. Bu,
Nefsindir, ve daima Oluş üzeredir. Sen (Ruh) ise, Olmayansın; Anla!.
Şöyle diyeyim: Sen Değişmeyen Sabit "Cevher"sin; Değişenin ise
Nefsin'dir, "Araz"dır. Dahası şöyle diyelim: Sen (Ruh) Subuti Sıfatları
ile Zât'ının Varlık Katındasın.. Nefs'in ise Fiili Tecellilerindedir..
Nefsini Tecellileri ile Zengin kılmak ister; Zira Sen (Ruh) zaten
O'ndansın ve O'ndasın!
Dert ~ Zikir ~ Kavuşmak
Bir Kulunun derdi gerçekten O ise, Kavuşmak ise, "La İlahe İllallah"
diye diye ne olur ona, "Subhan Allah" diye diye ne olur ona.
Her şeyin Yaratıcısı
Her şeyin Yaratıcısından başka her şeyin Yaratıcısı olur mu; O'nun gibisini görmemiş Mahluklarıyız, Kullarıyız biz O'nun.
Akıl
Terazinin kefelerindekiler eksik ise, buna Akıl denebilir mi.. ; "Aklımla tarttım, doğru çıktı" diyecek yüzü olur mu insanın..
Ateizm
"Yaşam ne kadar kötü, tanrıya nasıl niye inanayım" diyorsun ama nasıl
oluyor da buna rağmen bu kadar güzellikler mükemmellikler mevcut ? Bu
yalan dünyaya düşkünlüğün nereden geliyor madem! Senin lanetlemelerine,
ümitsizliğine bakılırsa o mükemmelliklerin de hiç olmaması gerekirdi!
Yahut, sen bir leş kargasısın; utanmayacak mısın bu rezillikten,
yalancılıktan, yüzsüzlükten, ve nankörlükten !
Letaifler ~ Ruh ~ Kalp ~ Nefs - Beyin
Ruh, Nefis veya Kalbi ile meşgul olunca, beden Kulağı duymaz olur, beden
gözü görmez olur.. Demek ki asıl Kulak, şu beden kulağı değil, bizZat
Ruh Duyuyor.. demek ki asıl Göz şu beden gözü değil.. Ruh görüyor !..
Beden Gözü iki, Gördüğü bir olduğu gibi, hepsi Ruh'unda birdir bu
latifelerin. Senin asıl Duyuların, asıl Organların: İlim'dir,
Basiret'dir, Vicdan'dır, Uyanıklık'dır, Şükür'dür..; Kalbindir !
Tasavvuf - Fena ~ Yokluk ~ Beyin - Nefis ~ Ruh
Beyin (Nefis), Ruhu (yani Seni) istediği gibi istediği yerde bulamazsa
üzerinde hükmü kalır mı... Yok olmayı öğren de Varlık bulasın; Hakk'da
Yok olanda varlık kalmaz ! Allah'dan kaçılmaz !
"Hz Adem Cennette mi Yaratıldı"..
Secde emrinin geçtiği ayetlerde, şeytan'a "Oradan -Katımdan,
Huzurumdan- çık" demiş, ardından, Adem'e (as) ise "Sen ve eşin Cennet'e
(el cennete) yerleşin" buyurmuştur. Sonra, hepsine birlikte, "Yeryüzüne
(el ard) inin" demiştir. Şimdi, Adem nerede (!) yaratılmış, nereye
yerleşmiş ve nereye indirilmiş ?..
Kitapta İdris'i de an. O da özü sözü doğru olan biriydi; bir nebiydi.
1. ve refa'nâ-hu : ve biz onu yükselttik
2. mekânen : mekân, makam
3. aliyyen : (çok) yüce
Meryem 56-57
Kitapta İdris'i de an. O da özü sözü doğru olan biriydi; bir nebiydi.
1. ve refa'nâ-hu : ve biz onu yükselttik
2. mekânen : mekân, makam
3. aliyyen : (çok) yüce
Meryem 56-57
Tasavvuf - Vahdet-i Vücud ~ Ayet - Allah Kelamı ~ Hu
Musa Kelamı ağaçtan duydu da şaştı şüphe etti mi.
İlah - Zat ~ Hakk - Esma
Allah'dan olmıyan hiçbir şey yoktur. Allah'dan olan, Esma dahil, "İlah" demek olmaz; fakat Hakk değil demek de olmaz.
Zatı İlahi ~ Esma - Müsemma ~ Zikir
Allah'tır, Esmasıyla Müsemma ! Esmasını Zikreyle, Müsemmasını bul!
Allah ~ Zaman - Ed Dehr ~ Tasavvuf
İsa'yı (as) beşikte konuşturduğu gibi, mahşerden önce ölüleri dirilttiği gibi : Allah'ın Katında zaman yoktur, Allah vardır !
Kuran ~ Mecaz ~ Hakikat
Eşyanın ışınlanması gerçekleştiğinde (Neml 38-40) 'Kuran'da vardı'
demeyeceksin öyle mi ? Hem de Mecaz olmaksızın..Yürümek, bir Adım dahi
olsa neydi ki ?
Hangi yüzle çıkacağım Rabbimin huzuruna..
"Hangi yüzle çıkacağım Rabbimin huzuruna" dersin ya.. O'nun yüzüyle!
Alem Ezeliliği (!) ~ Felsefe
"Alem Ezelidir" diye iddia etmek çöldeki bir kum tepesinin veya
okyanustaki bir dalganın ezeli olduğunu iddia etmek gibi tam
akılsızlıktır. Şayet Ezeli derken kastedilen "Hareket" ise hareket ancak
Kuvvetle olabilir, Kudretten meydana gelebilir ki işte O Kudret evet
Ezelidir! Var edip yok etmede, öldürüp yeni yeni diriltmekte, dilediğini
yapmaktadır! Hiçbiri yokken onları ilk defa var eden ve her bir şey yok
olurken Kendisi Baki kalan, O Varlıktır Ezeli olan! Açıkça görülür ki
sadece Ezeli ve Kudretli değil aynı zamanda Bilinçli, Sanatçı ve daha
sayısız özellikleri olan bir Varlıktır O Ezeli Varlık! Dikkatlice
bakarsan görürsün ki, karıncadaki ve insandaki Kuvvet de, işte O aynı
tek ve bir Kudrettir; Hayal dahi Kudretten! "Evveldir Ahirdir, Zahirdir
Batındır, her şeyi bilendir." (Hadid 3)
Zikir ~ Esma - Müsemma
Her nefes verirken başka Esma zikreyle. Sonra Müsemma'ya gömül. Esmasını söyle Müsemmasını duy.
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)