Başlıklara tıkladıkça Rastgele yeni kayıtlar gelicektir

Vesvese ~ Kalp ~ Zikir ~ Öz

Hakk'dan başka hiçbir varlık Öz'ünde bulunamaz, Kalbine direkt nüfuz edemediği gibi kalıcı yerleşemez. Gaflet anlarından oluşan boşluklardan sızıntılar olmuş ise, içeriden yakından Saf İtikadın ile ve İmanınla oynamaya başladıklarını hissedersin; Şeytan bundan sonra Vantrologluğa başlar.. Uykudan Uyanmak, Temizlik yapmak Farz oldu! "La" kılıcını bileyli tut! "Estağfirullah" Hırkanı giyin! Niyetini tazele! Müşahede Gözlerinden çapakları sil! Esma denizine dal, Müsemma İncisini çıkar! "İlla Allah" Tacını tak! Zikir Şarabıyla Kalbini yıka! Muhabbet'den gayrı Taht'a yerleşme!

Vesvese - Şeytan ~ Nefs ~ Ruh

Şeytan fiziksel veya manevi en ufak bir korkuda ve zayıflıkda Vesvesesiyle Nefs'e (!) iliştiği yapıştığı gibi, Nefs de öyle en ufak bir gaflette Ruhuna ilişir yapışır. Mümin Ayıktır Uyanıktır; hatta öyle ki Allah'dan başkasını bilmez görmez duymaz hale gelir.

"Allah! de ötesini bırak"

Kayıtlanma ne İnsan şeytan melek ile, ne Celal Cemali ile; diyebilirsen öyle "Allah! de ötesini bırak".

Münafıklık ~ Takiye ~ Hu

Münafık gerçeklikle, ateşle oynayandır.. Hakikatlerle oyun oynayanlara Münafık denir.. Bu sebeple onların Azabı çölde serab peşinde koşturup her seferinde hüsrana uğramaktır; Ebediyen.. Kafirle dahi olsa oyun oynama. Takiye, canını kurtarmak gibi durumlar için bir Ruhsat'tır, yoksa herhangi bir Ulvi (!) amaç için de olsa Mümin asla Yalan söyleyemez, Oyun oynayamaz; ne yaparsa İhlas ve Dürüstlüktür! İbrahim (as) putperestlere Yalan söylemedi! Yusuf (as) kardeşine İftira atmadı! Bütün Dünya'ya İslam'ı getirmek (!), Dünya'yı kurtarmak (!), Amaç Allah'tan Gayrısı olmadı mı! başı yoldan çıkmışlık, sonu sapıtmışlık bil! Vallahi biz kendimiz adına O'ndan gayrı bir Garanti Yol bulamadık! Elimiz ayağımız varlığımız O'ndan tutuldu! Korktuk biz, Ondan Korktuk! Eminliğimiz O'ndan!

Muhabbetullah

Ne güzeldir zannımızca olsa da Muhabbet edişin.

Tevhid - Vahdet

Tevhid "Birleme-Ayırma", Vahdet "Birleşme-Kavuşma" diyelim.. Değil ama, biri Fark biri Cem "gibi".. Biri Tecrit biri Halvet gibi.. Vahdet elbette tarif olmaz..

Ahad - Vahid - Ferd

"Ahad" Ruh'unu, "Vahid" Nefs'ini, "Ferd" Zat'ını İşaret düşün.

La Faile İllallah ~ Müşahede ~ Muhabbet

Namaz kılmadan önce bir daha bi bak bakalım sana Abdest aldıran Kim.

Ehadiyet ~ Vahidiyet ~ Ferdiyet

Ne Ehadiyet ne Vahidiyet "İnsanlık"da Tamam ve Kemal bulmaz, belki Dünya'da Özel ve Ahiret'de Genel bir Lütuf olarak Cennet'de "Tattırılır". Kemali ve Tamamı ise ancak "İnsan"da, "Ferdiyet" yoluyladır.

Ruh ~ Nefs ~ İnsan-ı Kamil

Allah Kendinden bir Ruh olan İnsan'a, Hayvanlığını, Beşeriyetini, İnsanlığını, Kulluğunu, Halifeliğini.. Farkettirirse, O İnsan'ın Nefsinin Kamil olmaktan başka çaresi kalmaz..

Bu devirde İnsan-ı Kamil varmıymış! ~ Tasavvuf

Bu devirde İnsan-ı Kamil varmıymış yokmuymuş!.. bir sürü boş lüzumsuz gözü yüksekte laf, burnu büyük hadsiz değerlendirme.. Sen önce şu Gazi Şehit Halkın ayağının altına toprak ol, şu Müslüman Kardeşlerinin bi ayaklarının altını öp, sonra İnsan-ı Kamil var mı yok mu Lütfederse anlar görürsün, bulursun.

Ahmed ~ Tasavvuf - Fena Beka ~ Uzakdoğu Öğretileri - Felsefe - Dünya

Musa geldi, İsa geldi, Muhammed geldi, aldanma Dünya'ya onda ne gelişme ne değişme ne de karar olmaz; tanımıyorsun Onları, yani Kendini. Uzakdoğu'da kalma Fena'sı var Beka'sı yoktur, Felsefe'de kalma Fikir'den öte yolu yoktur. Tanımıyorsun daha Muhammedi Varisleri, Evvel Ahir Kemal'in Cem'i Ezel'de Ahmed oldu!

Tuzak Kuranların En Hayırlısı

Hazreti İnsan'ı aldatmanın kandırmanın hiçbir yolu yoktur, hevanı hevesini topla, o Celaliyle Cemaliyle baştan ayağa bizatihi Allah'ın Tuzağıdır!

Enel Hakk - Tasavvuf ~ Kurancılar

Hiçbir Tasavvuf Ehli Kamil Zat "Ben Allah'ım" dememiştir. "Ben Rabbim" de dememiştir. Allah nasıl Kendi İsmini Kullarına vermiş "Mümin" demiş ise, veya nasıl "Rabbaniler olun" demiş ise, nasıl "Kendi Ruhumdan" demiş, ve nasıl Batıl Ehli "Batıl" olmuş ise, Hakk Ehli de öyle, "Ben Hakkım" demiştir! Kurancılar Dilleriyle o kadar Kuran Kuran dedikleri halde şu Manalardan o kadar habersizdirler, Cahil, Kötü Niyetli, Yabani, Sui Zan sahibi, Kibirli, Hasedçi, Tekfirci-İftiracıdırlar ki neredeyse Arı'ları bile Peygamberlik İddia ediyorlar diye Din'den dışlayabilirlerdi! Kuran da Kuran dedikleri halde Manasından o kadar Uzaktırlar ki birisi gelse onlara "Nereye dönerseniz Allah Vechi oradadır" deseydi onu taşa tutarlar "Sen Panteistsin, Şirk koşuyorsun, vay Müşrik" diye Afaroz ederlerdi! Bir ellerinde "Mushaf" bir ellerinde "Tekfir", Kalplerinde Kötü Niyet, Dillerinde İftira, Sui Zanları, Kötü Huylarından dolayı, Allah'a olan Uzaklıklarına bak! Şahdamarından Yakındır Aracıya ne gerek dedikleri halde aradaki Mesafeye bak! Eti kemiği bırak, Musa'ya seslendiği Ağaç dahi anladı da bu Odun Kafalılar Müslümanlıktan daha bir şey anlayamadı! Canlanamadılar öldüler gitti! İftira eden kendine etti, Tekfir eden kendini Tekfir etti gitti! Ben kime ne anlatıyorum!

Vedud

Gizli Sevgi'yi bilmeyen, Zahir olanı da bilmez.

Kurancılar - Panteizm ~ Tasavvuf

"Yalnız Kuran" diyenler "Şahdamarından daha Yakındır", "Nereye dönerseniz Vechi oradadır", "Evveldir, Ahirdir, Zahirdir, Batındır" gibi Ayetleri görmeyip birilerinden duysalardı "Şirk! Panteizm!" diyeceklerdi.. Düştükleri Hali, İftiraları, Cahilliği düşün.

Kurancılar ~ Aracılık Şirk

"Yalnız Kuran" diyenlerin "Aracılık Şirk" diyenlerin işi hayli zor, zira Çelişkileri Cahillikleri daha "Besmele"den, "İnşaallah"dan başlıyor. Tasavvuf Bilgisi olmaksızın Kuran Hakkında, Allah Hakkında Doğru Anlayışa ulaşmanın, Kemal elde etmenin imkanı yoktur.

Mutlak İman

Ama şöyle oluyor böyle oluyor diyerek İmanın azalıyor çoğalıyorsa dikkat et, Allah Mutlak İman ister.

Hu

Çok çok Zengin Bir'inin Fakirler arasına girip, onlar gibi davranarak içlerinden dürüst ahlaklı hele ki Kendisine yönelenleri seçerek zamanla hepsini Zengin kıldığını, Dost edindiğini düşün.. Tedbili kıyafet.. Bu çok uzun, ince bir iş.. Allah'ın Tenezzülü böyledir.

Tek bir Nefisden ~ Şuculuk Buculuk

Hakk tek bir Nefsi Adem Havva diye iki etti. Ademoğlunun şucu buculuğunu, İkiliğini, ta buraya kadar gör. Halkı kesrette parça parça olmuş Yok bil, Hakk'a Rağbet et, Muradına İtibar kıl. Hakk Ehli Kamil Kul, Fena bulmuş, Er olmuş, Tek bir Nefis olmuş Kul olmuş; Kesrette Vahdeti bulmuş. İsimlerden öte, Zati Vahdet'e Ermiş, Ondan bir Ruh idi, Muradı Muhabbeti buldu.

Sabahın Rabbi

Sabahın Rabbi Senden Gayrı Ahir yok, neyden gamlanayım.

Şucu Bucu ~ Benlik - Hiçlik

Sana "Allahçı" diye laf edene bak ki gitmiş mutlaka bir şeyi "Tanrı" edinmiştir, İnsanlığın Yüz Karası! "Tarikatçı" diye Suç bulan, gider bir "Uzaylı Tatikat"ına girer! Ha "Dinci"si ha Padişahı ha Önderi, ha İnkılabı ha İdeolojisi, Kafa Keser Özgürlük Budalası! Şu Beşeriyetin hepsini bir yere topla da Hiçliğe çağır! İki dakka sabredemez ele verir kendini Benlik Davası!

Vesvese ~ Emin

"Kulumuz Eyyub'u da an. O, Rabbine: Doğrusu şeytan bana bir yorgunluk ve eziyet verdi, diye seslenmişti. Biz ona: 'Ayağını yere vur. İşte, yıkanılıp şifa bulunacak, içilecek soğuk bir su.' dedik."
{Sad 42}

Allah'dan Emin olmazsan kimden neyden Emin olabilirsin! Korkuyla Ümit arasında olmak, bir öyle bir böyle Belirsiz olmak mı! Kovulmuş Şeytan'ın Vesveselerinin verdiği Bıkkınlık Bezginlik Yorgunluk, Azap olmuş, Seni Allah Hakkında Sui Zanna sürüklemiş. Kalb'te ne zaman bir Ümit Pınarı fışkıracak olsa, onun üzerine Vesveseleriyle basar, görmüyor musun.. Sürekliliğini kırar, Kararını bozar! Çalımlarının verdiği Bıkkınlık Bezginlik Seni Cehennemlik olduğun Vehmine kadar düşürmüş! Neredeyse Acıdan Ümitsizlikten Zevk alma aşamasına gelmiş iş! Vehminle oynadığı bu oyunu, bu büyüyü bozmayacak mısın! Allah'ın Kuluna ne zaman acıyacaksın! Vesvesesine Allah Hükmü gibi yapışmış, Kendini Yargılıyorsun! Saflığınla oynayıp duruyor! Bu bile Şüpheli, Belirsiz, öyle değil mi ! Halbuki Allah Emin olunan, Emniyet verendir! Celaliyle Cemaliyle Allah Tuzak kuranların en Hayırlısı değil mi! Ne zaman olgunluğa erişeceksin! Belirsiz olmamalısın! Kalp Ayağını yere vuran Sen olmalısın! Bu kararsızlıktan belirsizlikten ne zaman bıkacaksın! Allah Emin olandır, Kulu da öyle!

Hz İnsan ~ Putlar

Putperestler hiçbir yaşam emaresi göstermeyen Taşları Allah'a Yakın Vesilesi edindiler de, Mustafa'yı bıraktılar ya.. başlarına ondan sonra taş yağdı, altında ezilip gittiler! ; Hz İnsan'ı, Vesile olmada Taştan aşağı gördüler ya, kendilerini aşağıladılar, kendilerinin kıymetini bilmediler; kendi kendilerine zulmettiler!

En zor, en kolay, en açık

Celali Cemaliyle kopardığı fırtına, yaptığı onca oyun, onca gösterişden sonra, birdenbire öyle Normalleşir ki.. terk mi edildim.. gafil mi oldu'm (!).. dersin.. Normalde müşahede, en zor, en kolay, en açık olandır.. Normalde beraberlik, en zor, en kolay, en açık olandır.. Daha da bişi demiyim..

Bilinmek Diledi, Kendi Ruhundan Üfledi

Bu bütün her şeyi Sanal bir Oyun gibi Ruhsuz Yaratabilirdi. Hayır, Bilinmek Diledi, Kendi Ruhundan Üfledi.