Kayıtlar

Esma etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Allah'ın İlmi ~ Sıfatları ~ Tecellileri

İlmi ile Rahimiyetinden "Anne"yi, İlmi ile Rahmaniyetinden "Baba"yı İcad Tecelli eylemiş; Beni ile de "Sen"de, Zatıyla Tecelli eylemiş. O Zatında İyi, Güzel idi, Rahman Rahim böylelikle Sıfat eyledi. Dikkat et annesiz babasız sensiz de O idi O; Seni beni lütfetti Kendinden Kendine misafir eyledi.

Vechullah - Zat ~ Sünnetullah

Bu Menzilden dikkatle bakarsan, kadın Suretinin Kadın'a, erkek Suretinin Erkeğe Mutlak olmadığını ya da tanımadığın İnsanların, Çocukların hatta hayvanların, eşyaların, televizyondakilerin, seni bildiğini tanıdığını düşünür görürsün.. Halbuki, Vechullah'ın göz kırpışlarıdır.. Sakın gafil olup uçma, bu Menzil Sünnetullah'a ve Sünneti Resulullah'a varır.. Seni korumak -kimi kimden- için söylesem, bu nları hiç söylemezdim.. Her Menzilin varacağı yer, senin "Gelenek" zannettiğindir.. Resulullah'ın (as) Velayet'i nere vardı, o başka.. Eğer iş dediğimiz gibi Sünnetullah'a ve Sünneti Resulullah'a varmasaydı, Ayet "Ana Babana ve Bana.." şeklinde değil, "Ana Babana ve Rahman'a.." şeklinde gelirdi. Halbuki Vechullah Sıfat (vs) Mertebelerden değildir.. Sözümüzün başında verdiğimiz örnekleri azıcık tecrübe eden, dediğimiz Menzil nerelere varır anlayabilir.. İtiraz edense, neye neden itiraz ettiğini iyice düşünmelidir!

Hayal - Akıl - Yaratma ~ Allah'ın Nefsi

Allah’ın Hayal ettiğini gerçekleştirmede, yaratmada sınırı yoktur; fakat İlkelerine bağlı kalır “..Rahmeti nefsi üzerine yazdı-kendine farz kıldı..” (Enam 12) İnsan Nefsi ise ne Hayal ederken ne de yaparken, İlkeler sahibi olmak, bağlı kalmak ve Akletmek hoşuna gitmez. İnsan, Hayalini ve Aklını Nefsine Uydururken, Allah asla Nefsine Uymaz; Merhamet eder Affeder, Adildir Zulmetmez!

Hayal ~ Tasavvuf ~ Esma ~ Kudret

Hayal etmeyi-kurmayı sen kolay sanırsın.. halbuki o da Kudret Sıfatının bir eseridir. Sadece bedendeki evrendeki güç kuvvet enerji değildir Kudret. İnsan bilmez ama, oturduğu yerden ayağa kalkmak uzaya gitmek gibidir.. Hayal etmek ise ondan da güç, Kudret'dir.. Allah'ı tanıma bahsinde incelikler lütuflar pek hoş pek çok, O'nun İsimlerinin hepsi en Güzeldir.

Niçin Yaratıldın ~ Kıyas

Sen bir Yücelik halinde olsaydın, mutlak bir Rahmet içinde olsaydın, yani Merhamet'e gerek olmıyan, Merhamet'e ihtiyacının olmadığı bir halde de olsaydın, Merhamet'in kendisi güzel olduğundan yine onu ister, yine onu özlerdin. İşte tüm Yaratılış, senin yaratılışın, sana ihtiyaç olmasa da, sen olmasan da, Güzel olduğu için, Tercih edilmiştir. Yani Allah Güzel olduğu için, seni de öyle istemiş, yokluğunu varlığına tercih etmiştir; ihtiyaç olduğu için değil. Allah Güzeldi, şimdi ise daha Güzel değildir; Güzel, senin için daha Güzel oldu. İşte gerçek İlim sahibi için İlim de böyledir; onun için bir İsmin diğer bir İsme üstünlüğünü zikretmek, bu açıdan doğru olmaz. O'nun bütün İsimleri Güzeldir. Bir muhtaçlık, bir kıyas olmaksızın, O Güzel olduğu için, O Güzel'e muhtaç olduğu için. O'nun Güzelliğini bildiği için. Çirkinliğin bu anlamda söz konusu olmadığını idrak ettiği için.

Kulluk

"Acı" Hakk'ı İdrak noktasında çok güçlüdür, İkna ve Tatmin edicidir. Hayal mi değil mi, Gerçekliği algılamada çok yardımcıdır. Ama Acı, bir iğne batması acısı gibi ufak olursa aynı etkiyi vermez. Ya da nefesini çok uzun tutup bıraksan, Şükredici bir İnsan olmazsın. Öyle ya Neye Şükredeceksin, Şükrünü idrak edemeyen Boğazına mı Soluğuna mı.. veya rahatsızlansan, nefesine soluğuna lanet mi edeceksin; Hakk aslında geyet yakın ve anlaşılırdır. Aslında "Acı" değil Şiddet ve Ölçü ö nemli demek ki.. Ama Hayat gayet çok Tatlı ve Rahat iken neden Kıymetini İlahi boyutta İdrak edemiyoruz. Ölüm'den Korkmak Hayatın Kıymetini İdrak ettiğimizin bir delili sayılmasa gerek. "Hayat" da Hakk'ın duyduğumuz Acı'nın O'nun Azameti olması gibi, yine Hakk'ın bir Sıfat'ı.. Yani Hayat'a tapmakta bir sakınca yok.. O zaman Ölüm'den de bu kadar korktuğumuz halde biz neden Hayat'a Tapamıyoruz da sanki O Hayat başka şeylerin elindeymi

Yüce ~ Zât-ı İlahi ~ Esma Hakikatleri

O, Yüce idi ; Yarattığı için Olmuş değildir.

Hu ~ Muhabbet ~ İnsan

Sen kendinden Var olmadığın için kendini bilemezsin. Ancak O'ndan Var bulduğun için, O'ndan gayrını bilemezsin. Sen'de Gayrılık zannettiğin, Zatı ile Sıfatı-Esmasının Suretleri, Tecellileridir; Seni Kendi Sırrından Halk etmiş, Suretinde, Ruhundan olduğundan, Sana Muhabbeti Hakk oldu da, Kendinden haberli kıldı. Muhabbet Hakk oldu. Ancak Şart yine O ki, O Nefsine Uymadığı gibi Sen de uyma; yoksa Muhabbetin Manası kalmaz. Sana İhtiyacı olmıyan bir Nefs, Seni başka ne diye Kendi Suretinde yaratmış olsun. Sanat dersen, Muhammed'den (as) Yüce Eser mi var ki, bir de seni yaratsın. Merhamet dersen, Hayvanlar da yeter gelirdi.. Söz uzamasın. Madem Mana Muhabbettir, o halde Nefsine uyma da Muhabbetli ol.

Sanat ~ İmtihan

Yıllarca kurslara gidip edinilemiyecek Bilgi, Sanatçının gözünde kulağında elinde hazırdır, Fıtratında doğuştan bulunur. Hayvanlar da böyledir. Peygaberler de (as) böyledir; Allah Hased edenlerin, Yalanlayanların Şerrinden muhafaza etsin. Bilgiye bakma, İlmin Sahibine bak, Lütfuna bak. Hamd et O'na ! Şükret. Edindiğini zannettiğin her şey de böyledir, İmtihana bak!

Celal ~ Cemal

Allah bize hiç acısız sıkıntısız, darlıksız da Rahmet edip Lütfedebilirdi. Yani Merhamet'de ve Rahmet'de hissettiğimiz o Duyguları, direkt olarak tattırırdı. Ama Celalini, Kudretini de tanıttı ki, O'ndan O'na İştiyakımız tam olsun, O'nun hakkında Bilgimiz tam Kemal bulsun. Hoş O'na nihayet yoktur ya, Celaline de Cemaline de doyum olmaz ya.

Ezel ~ Alem ~ Cüzziyat

Sen sayamadın diye Zamanın Evveli yok değil.. sen günleri sayamadın diye Muhsi olmadı değil. Cüzziyat Teferruat sana müşkül gelir, O'na değil.

Yüce ~ Cabbar ~ Vedud

Yüce'dir, Cabbar'dır, Vedud'dur!

Zikir - Tespih ~ Muhabbet

Her an her olanda her vesileyle Allah'ı İsimleriyle O'nunla Konuşarak Zikret: Allah'ım Sen düşündürensin.. Allah'ım Sen hatırlatansın.. Allah'ım Sen işittirensin.. Allah'ım Sen gördürensin.. Allah'ım Sen rahmet edensin.. Allah'ım Sen şifa verensin.. Allah'ım Sen koruyansın.. Allah'ım Sen merhamet edensin.. Allah'ım Sen yürütensin.. Allah'ım Sen ölçü koyansın.. Allah'ım Sen yaratansın.. Allah'ım Sen güldürensin.. Allah'ım Sen sevdirensin.. Allah'ım Sen yardım edensin.. Allah'ım Sen adaletlisin.. Allah'ım Sen affedicisin.. Allah'ım Sen güvenilensin.. gerisini ne varsa duruma göre sen getirirsin artık.. böylece her fiilde her anda O'nunla konuşarak Allah'a bağlan.

Veli ~ Müşahede

İnsanlardaki hayvanlardaki bu Dostluk birbirlerine Yakınlık, Kimin Dostluğunun Kimin Yakınlığının Eseri.

Zat - Sıfat ~ Fiil

Doğuştan Yeteğin olup da Sanatçı olsan, ve bir zaman Eser vermesen, artık Sanatçı olmaz mısın?.. O'nun, Hayy Sıfatı dahi böyledir ! Faaliyet (Fiil-Tecelli) göstermiyor diye Yok, faaliyet (Tecelli) gösterdi diye Hayat sahibi olmaz ! Zâtındandır Zâtı, Hayatı, Şânı! Görünen Efali, İsmi Sıfatı, Eseriyle değil !

Zât ~ Esma ~ Ruh

Allah'ın Hayy diye bir organı Var da haşa, Zâtı onunla mı Hayat buluyor?.. Ya Sen?.. Ey Ruh ya sen ne ile var oldun, nasıl hayat bulduğunu zannediyorsun, Kendi Ruhundan başkasıyla mı! Yokluğundan mı! Akciğerinden mi!.. Nispetlerine dikkat et!

İlim Zâtının Aynıdır ~ İlim - Kıylu Kal

Sen Bilgi'yi bir şeye-şeylere Nispet edip, yani Bilgi'nin-İlmin Yolunu kesip, geldiği yere Döndürmezsen, yani Zâtına vardırmazsan, Bilgi-İlim tabi sana kıylu kal olacaktır. Diğer Sıfatlar da böyledir; yani Zâtının Aynıdır, Bilene!

Sanat ~ Din ~ Felsefe - Bilim

Varlığa baktığında Sanat göremiyen İnsan Nakıstır, Eksiktir onun görüşü. Sanat'ı sadece insanın fiilinde yani Resim'de Heykel'de gören İnsan Sanat'ı görmemiştir, Sanat değildir onun gördüğü. İster Bilim Adam'ı olsun ister Filozof Sanat'ı varlıkta göremiyorsa sadece Akıl sadece Nedensellikle bakıyordur ki Eksiktir Nakıstır onun görüşü. İster Dinsiz ister Dinli Bilim Adamı-Filozof olsun Varlığa 99 İsimle bakmıyanın görüşü Kamil olmaz.

Aşk ~ Nâr - Nur ~ Nefs - Sıfatlar ~ Ruh

Güneş, hem Nâr iken hem Nur'dur. Zahirinde Nur, Batınında Nar diyelim.. ama Nârının fazlalığı Zâtından bir şey eksiltmediği gibi Nur'unun fazlalığı da Zâtına bir şey katmıyor.. Allah'dan bir Ruh-Zat olarak Senin, Nur'un Akıl-Kalp, Nâr'ın ise Nefsin-Ben-liğin.. Nefsin seni yakmakta, Nurun ise söndürmekte. Nur'dan göremiyorsun, çünkü Allah öyle Yakın.. Nar ise uzaklaştırıyor çünkü Allah öyle Şiddetli.. Ne zaman Nâr'ın Nur'un (Sıfatların-Nefsin) İtidal buldu, Ruhunu, Yakınlığını, şu gökteki Güneş gibi Ay gibi apaçık görecek, seyredeceksin. Allah'a Misal olmaz ya; biz bunları Muhabbeten söyledik..

Zât ~ Esma - Sıfat ~ Rahmet - Rahman

Bir İnsanın Suretinde Öfke her zaman görünmeyebilir.. Belki içinde Zuhur eder de Suretinde belli olmaz.. ya da Surette, Yeri geldiğinde Zuhur edip de apaçık belli olunca, "Öfke", Varmış da gizli imiş anlaşılır.. Hakk için bu Misali düşünürsen, "Rahmet", Gazab gibi değildir.. Surette Belli olmakta ve daima Zuhur etmektedir.. Şimdi, Gizli olup da Zuhur eden acaba Sıfat mıdır, Zât mıdır.. işte sana bu Belli olmalı!