Kulluk
"Acı" Hakk'ı İdrak noktasında çok güçlüdür, İkna ve Tatmin edicidir.
Hayal mi değil mi, Gerçekliği algılamada çok yardımcıdır. Ama Acı, bir
iğne batması acısı gibi ufak olursa aynı etkiyi vermez. Ya da nefesini
çok uzun tutup bıraksan, Şükredici bir İnsan olmazsın. Öyle ya Neye
Şükredeceksin, Şükrünü idrak edemeyen Boğazına mı Soluğuna mı.. veya
rahatsızlansan, nefesine soluğuna lanet mi edeceksin; Hakk aslında geyet
yakın ve anlaşılırdır. Aslında "Acı" değil Şiddet ve Ölçü önemli
demek ki.. Ama Hayat gayet çok Tatlı ve Rahat iken neden Kıymetini
İlahi boyutta İdrak edemiyoruz. Ölüm'den Korkmak Hayatın Kıymetini İdrak
ettiğimizin bir delili sayılmasa gerek. "Hayat" da Hakk'ın duyduğumuz
Acı'nın O'nun Azameti olması gibi, yine Hakk'ın bir Sıfat'ı.. Yani
Hayat'a tapmakta bir sakınca yok.. O zaman Ölüm'den de bu kadar
korktuğumuz halde biz neden Hayat'a Tapamıyoruz da sanki O Hayat başka
şeylerin elindeymiş gibi bütün bu gayrındaki şeylere tapınıp duruyoruz..
Mesela Beden'e tapanları düşünelim; bundan bir asır sonra geleceklerin
şu an ne bedeni var ne canı canlılığı.. ve bizim bedenlerimiz de dağılıp
yok olup gidecekken.. Neden Hayy'a tapmıyoruz da gayrında ne varsa
kendimize Put yapıyoruz.. Demek ki bu Kulluk denen şey, sadece Ölüm
Korkusu, Yaşam'da kalma dürtüsü vs gibi basit Duygularla yani
Tabiatlarıımızla, Nefsimizle olmuyor.. Şükür, Sabır, Takva vb sayısız
Kamil Duyguları elde etmek gerekli olduğu gibi Bilgi de gerekli.. Yani
Hakk'ın Bilgisi.. Hakikat Bilgisi.. Beşeri İlim yahut Spirituel
Deneyimler, Uzaylılar, Meditasyon, Batıni veya Mecazi Edebi Metinler,
Şaman Ayinleri değil.. Vahiy gerekiyor.. Evet Kuran, ama Ali gibi Canlı
Kanlı Vahyin kendisi olmak.. Hakk'ın Tenezzülü gerekiyor!.. Gözyaşı,
Arzu, Hasret, Muhabbet gerekiyor! Arı'nın varlığı gibi Vahiy gerekiyor..
Ne için ?.. Dünya'yı Cennet'e çevirmek için değil.. O'na Has Kul olmak
için! Tabiatlar olan bedenlerimiz, çiçekler veya koyunlar, davarlar daha
iyi yetişsin sulansın otlansın için değil.. Hakk için! Senin için!