Kayıtlar

Kendi Yazdıklarım etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tasavvuf

Biz İyiliğe Kötülüğe kendimizde bir kudret ve yol bulamadık.. Şükür dahi edemedik. Yok olalım dedik, Varlık bulduk.. Nasibimize O düştü! O'nun için, O'ndan başka işimiz gücümüz yok!

Yok ~ Var

Yok, Varlığa nispetle yokluktur.. Yoksa kendi başına var değildir.. Mesela Sen, uyuyunca, yokoluyorsun.. Ve Sen de kendi başına var değilsin.. O Varlığa göre varsın.. İnsanlar bunu kendiliğinden bilemez ama, Siyah bir Renk'tir mesela.. Yoksa O Hakiki Varlığın Rengi yoktur..

Alem-Kainat Nerede Yaratıldı..

İç Alemini nerede yarattıysa, Dış Alemini de orada yarattı.. "Sen"i nerede yarattıysa, Kainatı da O'rada yarattı.. O neresi ki!

Ya Sen?..

Bir gün öylesin, bir gün böylesin.. Gündüz öylesin, gece böylesin.. Bir saat öylesin, bir saat böylesin. Bir an öylesin, bir an böylesin... Ya Sen? "Sen" Nasılsın!

Ben - Ben-LİK ~ Ruh..

Ben Ruh, ben-"LİK" ise Kimlik anlamında Nefs'dir.. Hayvanlarda da Ben ve Benlik vardır lakin onların "meşguliyeti sırf Dış Dünya olduğu için" Kendilerinin (Ben) Kimliklerine (Benlik) Erişemezler.. Ve ki bu Kendilerinin ve Kimliklerinin Varlık'da Hangi Mertebede (!) Bulunduğuna Eremezler! O'nun azı çok çoğu azdır; hep az gelir! Ve bu onlarda Doğal olandır, bunun fevkinde onlardan beklenen veya kına nacakları hiçbir şey yoktur! Onlardan Murad zaten bizzat Doğal olarak içinde bulundukları Yaşamlarıdır ve bu onlara Bağışlanmıştır.. Elbette İstisna O'nun Şanındandır! Ne Kendilerini ne Nefislerini Bilmeleri icab etmez! İnsan da aynı şekilde bir Doğal-Verili Yaşam içindedir (Fıtrat).. Fakat bu Doğal (Kendiliğinden) Yaşam aynı zamanda İnsan Fıtrat'ını aşan bir Mertebede cereyan eder (Kader).. Yani Doğal olan ve Doğa Üstü olan, onun Yaşamında her yönden, her mertebeden Kendisiyle Birleşmiştir.. Yani o sadece Doğasıyla Meşgul olup da asla Kend

İnsansı - Beşer ~ Tasavvuf - Elest Bezmi

Sen karşındakini "İnsansı" "Beşer" görüyorsan, o da seni Dinci, Evrimini Tamamlayamamış görüyor.. Halbuki Özümüz bu mu bizim, Sen de o da Tek Vücudda "Bela!" demedi mi? Siz O'ndan bir Ruh değil misiniz! İsa ile Adem'in durumu Allah indinde bir değil mi! Beşer olmak yakışıksız şey ise Hz Peygamber ben de bir Beşerim der miydi! Bu İnsansılık! bu Hayvanlık! nereden çıktı! Hele ki Sen, şeytanın bu sidik yarıştırmasına nasıl kapıldın!

Evrim..

Evrim (!) kuşlara kanat aslanlara pençe vermiş ama nedense İnsan dımdızlak kalmış, bi tek tüyleri dökülmüş! Her şey Bilimsel "Fiziksel" ya!

Evrim..

Nasıl Teleskop ve Mikroskop var en uzak ve en ufağı görüyor, öylece Manevi Gözlükler ve Gözler var!.. Kartalın en ufağı görmesi "gereken" Gözleri "Kendinde" var da, Evrim (!) neden İnsan'a bu Gözlerden verememiş! Hayır! Onun "görünmeyeni görecek" Gözlükleri ve Gözleri bile var da, gerekeni ve bakacağı yeri Bilmezden geliyor!

Tek ve Bir olanın Alemi..

Fiziksel olanı ayrı, Manevi olanı ayrı, Akli olanı ayrı, Hayal ayrı Gerçek ayrı Madde Mana ayrı her şey ayrı ayrı,.. değil.. Her şeye yaratılışını Özünden Veren Zatın, Tek ve Bir olanın Alemi burası..

Tecelli..

Hatırlamak da Unutmak gibi Tecellidir Bilene.

Adam değilse bile Hayır görürsün..

Karşındakini Adam yerine koyarsan, Adam değilse bile Hayır görürsün. Aksi halde çoraklık sana da sirayet etmiştir. Her gördüğünü Hızır bil buyurmuşlar..

Fena - Beka ~ Marifet ~ İlim - Marifetullah

Kendisi Fena Mertebesinde olup Şahsi Marifeti Fena üzere kurulmuş kişinin İlmi Beka'yı kuşatamadığı için Nakıs olur.. Beka Ehlinin Marifeti, Hakiki Marifetullah'tır, çünkü Fena'yı da kuşatır, ve İlmi, Şahsilikten çıkar. Onun İlmi, Heyula olur.

Tasavvuf ~ Ayna

Ayna kendi içinde çok Yansımalı olsa da (Esma), çoğalma tek bir Ayna'da olur.. Tek olan Ayna'nın (Zat) içindeki "Bir" olduğu Yansımalara (Esma) dalan, Çokluğa aldanıp, Ayna'yı unutabilir.. Fakat Yansıma, Tek Bir Yerden ve Kendi içinde Çoklukla Bir olduğundan, mutlaka Geri Yansır.. Yani gerçek anlamda bir Unutma (Bezm-i Elest) asla mümkün değildir.. Kaldı ki "İnsan" Ayna'nın Tekliği içindeki Yansımaların Çokluğundan Bir değil, Ruhunda (Özünde-Zatında-Öz/Saf Kendiliğinde) Ayna'nın Tekliğinden Tekdir (ve nefahtu fihi Min Ruhi).. Hatta Yansıma (Sureti Üzere Yarattı) dahi olduğu yerden hiç ayrılmamıştır..

"İlim bir kıylu kal imiş"..

İlimsiz de olur diyorsun, lafa bak hizaya gel! İlimsiz nasıl olur? Tabi ki Manevi Hallerin sürekliliği ile! E peki Dostum Kemal bu mu Ya Hu! Muhammed Ali dediğinde, Manevi Hal var ama İlim mi yok! Estağfirullah Estağfirullah Tevbe Estağfirullah! Biz İlim dediğimizde senin aklına nasıl kıylu kal gelir de bu kıyasa gidersin!

Ruh Üflemenin Manası..

Ruh Üflemenin Manası -yani "Min Ruhi"- Aslı Dışarıdan olmadığı gibi Manevi anlamda Mecazen kullanımında dahi Mana yerine oturmaz.. Çünkü Sen karşındakine istediğin kadar isteğin şeyi anlat ve göster onun içi harekete geçmedikten sonra üfleye üfleye nefesin kesilir yine zerre bir değişme olmaz!.. Çünkü dışarıdan hiçbişi olmaz! Yani Allah ona içerinden Hidayet etmedikten sonra ! Dışarıdan olduğu zan nedilen şey, tam aksine onun Özünün (Min Ruhi) örtüsünün içeriden Allah tarafından kaldırılmasıdır.. Kalkmaması ise Kafirin yine Kendi Özünü içeriden Örtme direncidir.. Allah da dolayısıyla ona Kendini Bildirmez.. Marifet gibi ve sanki "Min Ruhi" buymuş böyleymiş gibi anlatıyorsun ama işte ne mecazisi öyle, ne manevisi! Ne Edebiyat bakımından doğru ne İlim bakımından! Ama İnat var serde, Hakk'ın İsmini Suretini kabul edememe, yani Kibir var sende Dostum ne yapalım ne edelim ! Bir de aksine biz kabahatli oluyoruz, sanki biz daraltıyoruz.. Hiçbir Manevi Hal

İddia..

İddia Sahibisin, elbette sınanacaksın! Hatta Yalanının gerçekliğinden bile..

Deizm ~ Tanrı

Din yoksa herhangi bir "tanrı" da yoktur; "Din" yani Peygamber yoksa..

Ateizm, Deizm ve Hayal Perestlik ~ İddia..

Ateizm, Deizm ve Hayal Perestlik.. Bunlar geçilecek merhaleler. Çok takılma.. Bütün bunlar aşılıp, O'na gelince, Dinsiz veya Dinli İnsan, hiç farketmez, Dinli de Dinsiz de bir "İddia" sahibi olabilir.. Ama O onun bu İddiasında ne kadar doğru olup olmadığını Mutlak olarak apaçık ortaya koyar.. Endişen olmasın!..

Din ~ Bilim

"Din" Mutlaka olması gereken bir şey değil ise, veya Mutlak değil ise diyeyim, Senin veya bir başkasının Aklı Fikri de Mutlak değildir ki.. Bilim de daima Zaman içinde Yanlışlana gelmiştir.. O halde kim bütün İnsanlar Adına Hayırlı olan şu sistemdir bu sistemdir diye İddia edebilir ve gelecekte bütün İnsanlar Adına uyum bekleyebilir.. Zorbalıktır bu.. Bunu anlamamak için Zır Cahil olmak gerekir.. Hayal Perestlik.. Öyle bir çözüm yok.. Böylece bir Sistem önermesi ancak Kibir'dir ve Kibir asla Çözüm olamaz.. Geçici bir Aldanış, Tarihsel bir Tepki, Zavallı "Dünya"!

"Hayati Çelişki"

Amerikan Başkanı görevine başlarken İncil'e el basıp Yemin ediyor.. Örnek almamız gereken Batı Medeniyetinin Gelişmişliği! Bizimkilerin ise akıl almaz geriliği, cehaleti, hayati çelişkileri!