Var ~ Yok ~ Hu
Alem tek bir "Heykel" değildir. Onu un ufak parçacıklara ayırdığımızı
varsayarsak da bu parçaların arasından yerleşmiş oldukları hepsinden
daha büyük bir Boşluğa ulaşmamız gerekir. Halbuki bu yere "Boşluk"
dersek, onun başka bir Maddi Doluluğun içinde olması gerekir ki, bu yine
aynı yer olur. Buna "Yokluk", dersek de, yine aynı şey olur. İnsanların
fikrindeki bu "Heykel" ne kadar uzun zannedilirse zannedilsin Yokluğa
yahut Boşluğa ulaşılması kaçınılmazdır. Ve çok da uzakta olmıyan
bu Yokluk Madde olmadığı halde kaçınılmaz olarak "Var" ise, o halde
ondan ayrıca bulunmayan bu "Var-lık" nedir. Buraya kadar Akıllı bir
Düşünce ile geldik, Akılsızlığın bizi götüreceği yer ise bu anlamda
sadece Saçmalamak olur. "Yokluk" madem ki "Madde" değildir, o halde ya
"Hayal Sureti" veya "Düşünce" gibi hem maddesi "Yok" hem de maddesi var
gibi Duyu-lur olmalıdır.. Varlığa "Nur"dur diyebilirim, lakin "Nur"
bildiğimiz Işığı da verirse de Karanlıkta Duyulur olan, "Işık" değildir.
Ve "Varlık" ne "Hayal Sureti" gibi sırf Görüntü, ne de "Düşünce" gibi
sırf Mânâ.. "İlim" dersen de olmaz, zira Nur olmadan Işık olmayacağı
gibi "Bilgi" de ancak "Nur" ile Mânâ ( Fiil ) bulabilir. Ya "Duygu" ?!
"Uyku" dediğimiz de bir garip "Yok" ! Bu böyle Ol-mayacak.. Nedir bu
"Varlık" Ya Hu !