Ayan-ı Sabite ~ İdealar ~ Kader ~ Felsefe ~ Eflatun-Aristo ~ Min Ruhi
"Tohum" kendi içine yazılmış Bilgi'den başka bir Ürün, Meyve vermez.
Yani "Tesadüf" söz konusu olmadığı gibi Öz olan da Madde-Tohum değil
"Bilgi"dir. Bu Tohum/Bilgi ve her Tohumun kendi özeline yazılmış olan
farklı "Bilgi" Kader Şemsiyesi altında bulunan "Ayan-ı Sabite" veya
felsefecilerin "İdealar" dedikleri şeydir. İnsan ve İnsan-"lar" da ( her
biri ) OL-uş'da aynı İlahi Hükme tabidir. Yani Eflatun ve Aristo gibi ender filozoflar "Akıl'ları ile değil" bu "Tohum"un Ürünü, Meyveleridirler.
Peygamberler de (as) elbetteki onlardan daha Özel ve Yüksek İstidat'a,
Tanrı'dan Zâti bir Alakaya Müşerref olsalar da "Beşer" olarak Yaratılmak
bakımından aynı "Nüve"ye sahiptirler; her İnsan gibi O'nlar da O'ndan
bir "Ruh"turlar ( Min Ruhi ). Fakat sonra, İnsan-lar'dan kimisi bu
"Tohum"un, Nefislerine-Beşeriyetlerine, Dünyevi Koşullarına ( İmtihan )
rağmen, Meyve vermesine de izin verir, kimisi de İstidatlarına rağmen
kendi Nefisleri aleyhine Meyveyi de Tohum'u da Heba eder, Nefisleriyle
Örter. Bunların hepsi de yine İlahi Hükme yani Ceza, Mükafat'a tabi
olarak Kader Şemsiyesi altında Allah'ın Bilgisi dahilinde gerçekleşmiş -
Hakk varlığıyla İzin verilmiştir. Neticede hiçbir şekilde Zulüm
olmamış, İmtihan dışında bir Zorlama olmaksızın Hakk, Hakk tarafından
İnsan-lar özelinde kendi kazanımlarına Vesile olarak leyhlerinde ve
aleyhlerinde açığa çıkmıştır.