Tasavvuf ~ Hayal ~ Gerçeklik ~ Hakk ~ Ruh
Hiçbir şey yok iken O vardı, ve el an öyledir. Bir Sanat Eseri düşün ki
Sanatçısı onu sadece Hayal etmesi ile bildiğin şu madde gerçeklikten
daha gerçek bir şekilde sadece Zihninde varlığa getirebilmiş olsun.
Bunun örneği sendeki Vehim, Hayal ve Sanat Yeteneğidir. İşte bu
"içeri"ye nispet ederek "hayal" ve "dışarı"ya nispet ederek "gerçek"
diye "ayırt" ettiğin Varlık Hakikati ve Gerçeklik Sırrı, dış ve iç
olarak iki olmıyan, Tek ve Bir olan Rabbinin Varlığında gizli, Hakk oluşu,
Mülkünde de apaçıktır. Yani gördüklerini senin vehminin hayalinin
gerçekliğine benzetsen de bu benzettiğin vehim, hayal, ve rüyalarının
gerçekliğinin Sırrı, Cenabı Hakk'ın bizZat Hakk oluşunun Sırrındandır.
Sen Hayal Eden olarak, elbette ki Hayalinle mukayese kabul etmez
derecede Gerçeksin; Sen olmadan Hayal olmaz. İşte O'nun Halifesi olman
bakımından böylece anla ki elbette Sen O'nun Mülkü içinde benzersizsin;
çünkü Hayalinden değil, O'ndan bir Ruh'sun, Sırrın O'nun Sırrından,
Varlığın O'nun Varlığından.